Matbaacılıkta Baskı Sonrası Aşamaları
Matbaacılıkta Baskı Sonrası Aşamaları
Baskı işleminin bitmiş olması matbaacılık işlemlerinin bitmiş olması anlamına gelmez. Baskı sonrası yapılacak olan işlemlerle de daha kaliteli bir ürün ortaya çıkarmak mümkün olacağı için, matbaacılıkta baskı sonrası aşamalarının bilinmesi gerekir. Baskı sonrası aşamaları günümüzde baskı öncesi hazırlık aşamalarına göre daha meşakkatli olan işlemlerdir. Bu nedenle pek fazla uygulanmayan bu işlemler, baskı işlemlerinin adeta cilası sayılmakta ve yapılan işin kalitesini arttırarak bir kademe ileriye götürmektedir.
Baskı yüzey koruma işlemleri:
- Baskı Yüzey Koruma: Selefon, lakama ve vernikle yapılan baskı sonrası yüzey koruma işlemleri hem daha kaliteli bir görünüm sağlarken hem de yapılmış olan dergi ve kitap gibi baskıların dış etkenlerden korunmasını sağlar.
- Lak: Gelişmiş ülkelerde daha az kullanılan bu madde kimyasal olması nedeni ile kanserojen bir maddedir. Kitap kapağı, dosya, broşür ve davetiye gibi çalışmalarda dış yüzeye uygulanan bu kaplama koruma amaçlı olarak kullanılır.
- Selefon: Sıvama yöntemi ile kullanılan jelatinler parlak veya mat bir görünüm sağlayabilir. Güneş ve nemden de koruma sağlayan selefon kaplamalar baskıların ömrünü de uzatır. Genellikle matbaacılıkta baskı sonrası aşamaları çalışmalarında kullanılan selefon kaplamalar oldukça sık kullanılan ve ürünün estetik olarak da değerini arttıran bir uygulamadır.
- Vernik: Vernik çok dayanıklı bir koruyucu olmasının yanında uygulandığı ürüne parlaklık da vermektedir. Piyasada ürünlere parlaklık veren bir diğer madde olan ve pek tercih edilmeyen “lak” maddesi gibi olmaması da verniğin bir diğer önemli özelliği olarak göze çarpmaktadır. Vernik, kitap kapakları, dergi kapakları davetiye ve broşür çalışmalarında kullanılabilir.
Ciltleme çalışmaları:
Günümüzde matbaacılıkta baskı sonrası aşamaları denildiği zaman akla ilk gelen çalışmalardan birisi de ciltleme çalışmalarıdır. Ciltleme işlemi, baskısı alınmış olan materyallerin bir araya getirilerek birleştirilmesi demektir. Sert ya da yumuşak tercihleriyle kullanılma şansları olan ciltler, baskıların kalitesini de göstereceği için, yapılan cilt çalışmalarının baskı kalitesini yansıtması gerekir. Ciltleme çalışmaları kendi içinde de farklı çeşitlere ayrılabilir. Tutkalla yapılan ciltleme çalışmalarının yanında dikişli olarak yapılan ciltleme çalışmaları da oldukça kullanılan çalışmalar arasında yer alır. Baskı sonrası çalışmaları ne kadar dikkatli ve özenli yapılacak olursa, yapılan baskı çalışmaları da o kadar kaliteli görünür. Bu sebeple her çalışma özen içinde yapılmalı ve sürekli olarak en nitelikli sonuçlar ortaya çıkarılmamasına çalışılmalıdır.
Ciltleme çeşitleri:
- Amerikan cilt: Ekonomik ve seri olarak yapılabilen Amerikan ciltler tutkal yardımı ile yapılır. Günümüzde matbaacılıkta baskı sonrası aşamaları denildiği zaman akla gelen ilk çalışmadır. Oldukça sık kullanılan kitaplardan, her gün ihtiyaç olan ajandalara kadar kullanılabilen bu ciltleme çalışmaları ülkemizde Amerikan cilt olarak tanımlanır. Amerikan ciltlemede sırt yüzeyinin tel veya tülbent vasıtası ile daha da sağlamlaştırılması mümkündür.
- Mekanik ciltleme: İç sayfalar ve kapak bir araya getirildikten sonra spiral, perçin ve vida yardımı ile birbirine tutturularak yapılır.
- Telle dikiş: Sırttan ve üstten telle dikiş olarak ikiye ayrılan telle dikiş ciltleme çalışmaları tel zımba ile yapılır. Formların bir araya gelmesinden sonra uygulanır.
- İplikle dikiş: İplikli dikiş, formların sırt kısımlarında delik açıldıktan sonra bu deliklerin ipek, naylon veya pamuk ile dikilmesi ile olur. Günümüzde makine ile yapılan bu ciltleme çalışmaları çok uzun ömürlüdür.
Daha birçok ciltleme çalışmaları olmasına karşın en fazla kullanılan ciltleme çalışmaları bunlardır. Günümüzde matbaacılıkta baskı sonrası aşamaları çalışmaları denildiği zaman akla ilk olarak baskı koruma ve ciltleme çalışmaları gelir. Bu iki çalışmanın da kalitesi yapılan baskı kalitesini yansıtır. Daha kaliteli bir baskı çalışması için baskı sonrası çalışmalarına özen göstermek gerekir. Çünkü ürünün tüketiciye gelmeden önceki son hali budur.